29 Kasım 2011 Salı

Güle Güle Kuş Korkusu


18 aylık gibi kuş korkusuyla tanıştı Türker Kağan. Odasındaki balkona ve bizim apatımana çok yakın mesafede olan karşı apartımanın çatısına konan kumrular ve güvercinler başlatmıştı kuş korkusunu. Sabahın oldukça erken saatlerinde, ağlayarak ve titreyerek yanımıza gelişi bu korku yüzündendi.

Türker'e göre oldukça mantıklıydı kuşlardan korkması.Kuşlar cikcik derdi çünkü, klu kulu gurulu gurulu gibi acaip sesler çıkartmazdı ve o sesleri çıkartanlar kuş olamazdı. Biz kuş desek de ikna olması epeyce zaman aldı.

yaklaşık 6 ay boyunca belki de daha fazla hep aynı cevabı verdik Türker'e:
" Anneeeeeeeciiim kuşş öttüoooo, koyktum been!!!"
"Aaaa, ne kada güzel, kuşlar oğluma günaydın demeye mi gelmişler ?"

Onun yüzünde kocaman bir panik ifadesi, bizim suratımızda kocaman bir gülümseme.Sabırla aynı cevabı verdik hep.

Artık yukarıdaki diyalog şu hale dönüştü:
"Aaaa annecim kuşlal bana gümaydın demeye geymişleeer :))) "
"Ne kadar güzel Türkeeer :)) Sen de günaydın dedin mi kuşlara ?"
"Güümaayydıın kuşşlaaaalll, annecim sen de gümaydın deseneeee"
"Günaydın kuşlaaar :) "

Bir kokrkumuzun nasıl tarihe karıştığının hikayesiydi bu. Darısı, köpek,kedi ve karanlık korkularımızn başına :)

0 Comments: