15 Mart 2011 Salı

Uzun Aradan Sonra Bütün Bir Günümüz Ve Kalabalık Yatağımız

Merhaba Hepinize;

Anne oğul bütün bir günümüzü yazmayalı epey zaman olmuş, arşivi  karıştırırken farkettim. Baktım bloggerlar da o kadar güzel anlatmışlar ki ben de heves ettim ve bugünümüzü yazayım istedim :) ( kıskanç blogger ben)

Sabah uyanış ve babayla sevgi yumağı oluşun ardından babayı yolcu ettik. Kahvaltı saatini kabusa çevirdi cüce. Sadece çeyrek tost yedi o kadar :( taze sıkılmış meyva suyu, uyttası, domatesi dokunulmadan kaldı. Neşesi yerinde diye çok üstelemedim ben de.


Siyah çoook yakışıyor bu cüceye yaaa. Yerinde durmadığı için bu pozları



ve Nilhan Teyze'sinin çok sevdiği o kırışık burunlu halini zar zor çekebildim.





İştahsızlık ve naz niyaz hallerimiz öğlen öğününde de sürdü. Masaya bile oturmaya ikna edemedim. Katırdatarak yediği bir elma ve yarım salatalık hepsi o  :(

Öğlen uykusu savaş gibiydi. Babamızı yolculuğa uğurladık bu arada. Hafta başına kadar ana oğul takılıcaz evimizde. Zor da olsa ikna olduğu öğlen uykusunun ardından gene zor ikna olduğu bir park gezintisi yaptık cücemle...



Neyse ki akşam yemeğini beni bile doyuracak miktarda yedi de ana yüreğim huzura erdi. Koca bir kase çorba, biber dolması ve yoğurt, muz ohh beee  :))))))

Odasındaki oyunların ardından banyomuzu yaptık ve yatağımıza gittik. Kalabalık bir yatağı var Türker Kağan'ın. Sevdiği herşey yanında olsun istiyor. Ve abisinin yatağıyla kend yatağı arasında gidip geliyor. Türker ve efradı uykuya dalana kadar 1 ila 5 kere yatak değiştiriyor. Beşikten aşağı inip çıkmak artık iş olmadığı için bana da ihtiyaç duymuyor sıpa :) Uyumuş mu diye bakmaya gittiğiniz bebeğinizi, yastık yorgan yüklenmiş  taşınırken görmek de süper bi duygu yani! Ama o kadar şirin güler ki o zamanlarda  offf  :)



En sevgili uyku arkadaşı Baaam Baaa (BAMBAM)


Abisinden yadigar koca fili, baba ve 2 oğlundan oluşan hafhaf ailesi ve en vazgeçilmezlerimiz olan Caoimhe Ablasının İrlanda'dan ona hediye gönderdiği züfofa(zürafa) , tii (fil) ve uttusu.(kuzu) . Onlara sarılmazsa uyunmuyor ya da bu haylazlardan biri yataktan düşerse mutlaka inilip alınıyor. ( Caoimhe, seni çok özledik ve Little Tiger'ı sabırsızlıkla bekliyoruz :) Bu yaz İrlanda da, yanınızda olmak için ne gerekiyorsa yapıcaz emin ol ) Bunlara ilaveten öttüüüsü ( bitti battaniyesi olan bir ufak penye battanyesi) ve peluş battanyesi de yatakta olmalı. Uyku öncesi okuduğumuz 3 kitabını da mutlaka yastık altına koyarız. Unutursak inip alıp kendisi koyar. Bir adet kare yastık ve bir adet minik yastık ve abisinin koca yastığı+ yorganı. Of yoruldum yazarken be oğul :))))))

Bu şekilde bir 10 dk ila 30 dk arası yatak döşek eğlenmesinden sonra uyudu kuzum. Ben de geçici bekar olarak, kuruldum kitabımın ve blogumun başına :) demledim çayımı.

Bir gün de böyle geçti........  Yarına ne olacak bakalım :)

5 Comments:

Cagla Ela Yayla said...

senin agzini burnunu ellerini cirkin suratini yatagini yorganini filini bambamini herbiseyini yerim bidikoooooooooooooo

Unknown said...

:)))))))))

İkiz Annesi said...

41 kere maşallah ne güzel kareler onlar:)

Unknown said...

Teşekkürler İkizAnnesi :)

Nil said...

Yahu Türker neresine sığıyor bu yatağın? nasıl nefes alıyor? düşürmeden nasıl dönüp, hareket ediyor? allahtan benimki sadece kitabı koynunda uyur. ayy hiç gelemezdim. okurken nefesim daraldı. o kırışık burnundan yerim seni cüce :)