25 Aralık 2010 Cumartesi

MUTLU ANNE = MUTLU BEBEK

Üyesi olduğum Nurturia da açılmış bir konu vardı.. Konuyu açan anne, deli gibi koşturmaktan ve bebeğine yetememek duygusunu bir türlü atamamaktan yakınıyor ve mutsuz, bakımsız ve huysuz bir anne olduğundan yakınıyordu.

Yazıyı okuyunca şöyle bir düşündğm. Ben neler yaşamıştım anneliğimin ilk yılında, şimdi ne yaşıyordum. Anne olmak benden neler götürmüş neler getirmişti. Sevgiliyle aramızda neler değişmişti.

Kendimi tebrik etmeyi uygun buldum çünkü Türker Kağan, bütün yoruvuluğuna ve haylazlığına rağmen ailemizin üstünde değil içinde yaşayan bir bebek oldu her zaman.Bu ne mi demek ? Bu şu demek, yapacağım(ız) hiçbir şeye Türker engel olmadı bizim için.

Kuaförüme hep gittim: Uyku saatlerini seçtim, o pusetinde biberonuyla uyudu ben de bakımlarımı yaptırdım.
Gerekirse 4 vasıta ile gideceğim yere gittim. Gene uyku saatlerine denk getirerek.
Arkadaşlarımı davet ettim, oyun ortamları oluşturdum.
Alışverişe çıktım, rahatça gezdim.
Sevgilinin peşine takılıp kalkıp gemiye bile geldim :) Ne uykusu ne yemeği aksamadı.
Şehirlerarası uçak, otobüs,tren her türlü yolculuğu yaptım.
Bir öğün yemediği ya da  1 saat geç uyuduğu zaman dünyam başıma yıkılmadı.
Gece uykularına en geç 20,:00 de yattığı için, kitap da okudum, tv de seyrettim, yemekli misafir de ağırlayabildim, kafamı da dinleyebildim.
Sevgiliyle mum ışığı, şarap eşliğinde dans edebildim.

Büyük oğlumuzda da bu böyle. Engel olmadı bize hiç. Hatta o bizimleyken kardeşiyle okadar güzel ilgilenir ki bana iş düşmez bile :)

Bunları olay elde etmedim. Emek verdim. E.A.S.Y uyguladım. Ferber yöntemiyle uykularını düzenledim. Aile hyatımızın tepesine çıkmadan, bize uyumlu olabilecek tüm düzelemeleri yaptım. Hatta abimiz de biizmle yaşarken bu saatler ve düzene göre yaşar.

Bebeğimizi baş tacı eicez tabi ki ama ona bağımlı, bebek odaklı bir hayat bana göe değil. Öle yapsam mutsuz olurum, sevgiliiyi ve Türkeri de mutsuz ederim.

Sıralama basit aslında.. İnsan, kadın, eş ve anneyiz. Bakımlı olmak hakkımız ve sorumluluğumuz.

Eşlerden ve aileden alınacak yardımlar da gerçekten kurtarıcı. Çekimeyin lüten, siz PARALANIRKEN, bebek yüzüden 5 dk huur bulmaışken,bazı talpler hayır demeyi öğrenin.

Bırakın kuzuyu anneye kaynanaya, bakıcıya bir gece, çıkın kocayla yemek yiyin paranızmı yok? Tamam, elele sahilde, parkta yürüyün, simit çay yiyin ama başbaşa anlar yaşayın.

Kendinizi ve evliliğinizi taze tutun.

Anne olmak demek, lekeli kıyafetler, taranmamış saçlar ve sğrekli şikayet halinde olmak demek değil.

Önce siz mutlu olun. Zaten bebeğiniz de eşiniz de bu mutluluktan payını alacaktır.
Ben başardm, siz de başarabilirsiniz.

3 Comments:

duygu said...

O kadar doğruki yazdığın.. ben nasıl yapıcam diye çıldırıken bana bir kitap gönderdin ve hayatımız düzene girdi.. dediğin gibi mutlu anne mutlu aile :) iyiki varsın.. en büyük yardımcımsın ;)

Nil said...

Nilücüm her kelimesine katılıyorum. Ama sanırım çalışan anne her ne kadar istese de böyle olamıyor. şu denizanalığı modundan çıkamıyorum bir türlü. Sinemaya gitmeyeli yıllar oldu. Anneme yada göümceme bırakabilirim ama maalesef tek taraflı istemekle olmuyor bu işler. Bütün gün uzak olduğumuz için free zamanlarda kızımızla olmalıyız gibi saplantılı düşünceler yüzünden

Unknown said...

Duygucum: Bilmek hiçirşeydir, bildiğini paylaşmk herey :) Sana faydalı olabiliyorsam ne mutlu bana

Küçük Mucizem: Sen kenine zaman ayıp mutlu olamazsa, kızınaayırdığı zaanı sinirlerinin kaldırması gün be gün güçleşecek. Uyku üzeni oturuş olsaydı ok daha rahat olabilirdin.8 de ecemi uyutup kocanla yemeğe çıktığını hayal etsen bir :) lalalala