10 Kasım 2010 Çarşamba

SON DURUMLAR

Tam 10 gündür yazmıyorum bloga ama sağlam sebeplerimiz vardı. 5 ay 10 gün sonra ben biricik aşkıma, Türker ve İlker de biricik babalarına kavuştular.  Yuvana hoşgeldin, sefalar mutluluklar getirdin bitanem.Hepimiz çok çok özledik seni.
Bu ayrı geçen aylar şunu gösterdi. Aşk varsa, sevgi varsa, dürüstlük ve saygı varsa eğer ve bunlarla harmanlanarak bir aile olmayı başardıysanız beraber oluyorsunuz ve beraber kalıyorsunuz. Ne ayrılık, ne hasret ne mesafeler, ne dış mihraklar  ne de dost bildiklerinizin "iyi" niyetli çabaları yuvanıza kalıcı bir hasar veremiyor. Oğullarımla, aşkımla ve ailemle gurur duyuyorum. İyi ki varsınız.
Hazırlık heyecanımız oldu epeyce. Sonra büyük kuzum İlker bademcik ve geniz eti sebebiyle ameliyat oldu. Dostlarımızın dualarıyla çok şükür atlattık sağsalim. Cin gibi İlker'im şimdi.
Her iki oğluş da babalarının tadını çıkaradursunlar en merak ettiğim 5,5 ayır görüşmediği babasına Türker'in ne tepki vereceğiydi. Tam 6,5 aylıktı giderken. Korktuğumuz olmadı ve güzel kaynaştılar.  Hatta babamız da birkaç uyku seromonisine ortak oldu.  :)
Türker yürümeye başladı :) Evet. Yaşından önce başardı kuzum. İki dişi daha geldi, Şimdi 11 ay 25 günlük, yürüyebilen, 6 dişli ve çok tatlı bir canavay O. Yerim o canavayı ben. Hızlı bir şekilde de konuşma çalışmalarına devam ediyor.
Gündüz ve gece ağlamadan, sızlanmadan uykuya dalıyor artık. Başardık. Babamızın heyecanından ve bu aralar günlerimizin ağırlıklı olarak yoğun ve dışarlarda geçmesinden kaynaklanan sebeplerle  geceleri biraz uyanma yaşıyoruz. Şimdilik 3ü geçmedi. Deliksiz ya da 1 uyanmayla geçiyor ortalamamız. Artık kocaman harflerle şunu yazabilirim. BAŞARDIK BİZ. :)
Yakında Türker Bey bir sınavdan geçecek. İlk tatilini yaşayacak. Ne güzel :) Bakalım orda ne maceralar, ne fotoğraflar, neler olacak.
Okuyan, destekleyen herkese teşekkürler. Bu yazı da FERBER günlüğünün içinde yerini alsın bakalım.

0 Comments: